MAYATTA

31 Mayıs 2011 Salı

Kuymaktan kayganaya, mısır lapasından hamsiye... - ‘Yayla’da Karadeniz yemekleri

Yayla Restoran - Ankara
Ankara Çubuk yolunda enfes yemekleriyle bir Karadeniz lokantası: Yayla Karadeniz. İşletme, örneğine ender rastlanılan bir yöre mutfağına sahip... Yayla Karadeniz’e gidebilmek için Esenboğa Havalimanı yolunu takip ediyoruz. Ardından “Çubuk.” Dümdüz bir yol bizi Karadeniz yöre yemeklerinin olduğu yere getiriyor. Yeşillikler içinde, geniş bir alanda bulunan bu samimi mekânın içi ve dışı tamamen ahşap. İki adet geleneksel Karadeniz evi arasında bulunan işletme, 10 yıldır bu mekânı çalıştıran sahibi Süleyman Cici ve ailesi tarafından bizzat düzenlenmiş. Kışın içeride iki tane kuzine soba yakılarak ısıtılıyor.

Denizatı’nda yalnız tatlı değil, nefis yemekler de yiyebilirsiniz - Hoşdere’nin tatlı durağı

Denizatı Pastanesi - Ankara
Hoşdere Caddesi’nin 37 yıllık “tatlı durağı” Denizatı Pastanesi, 2003 yılından bu yana müşterilerine sıcak yemek sunuyor. Cadde üzerindeki ve Atakule yakınlarındaki çalışanların öğle tatillerini geçirdiği Denizatı’nın 9 metrekarelik mutfağında 11 çeşit yemek yapılıyor. Denizatı Hoşdere Caddesi’nde 1974 yılında kuruldu. En sadık müşterilerden olan çevredeki bankaların çalışanları, 1 saatlik öğle tatillerinin tamamını pastanede geçiriyor. Denizatı, adı pastane olmasına karşın, 2003’ten bu yana müşterilerine sıcak yemek sunuyor. Mönüsünü her geçen gün çeşitlendiriliyor. Güvenirliğiyle de ön plana çıkan pastane Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Maliye ve Adalet bakanlıkları çalışanlarına da lezzetlerini sunuyor.

Gil’s, müşterilerini büyük bahçesiyle yeşillikler içinde karşılıyor - Dünya yemekleri Gaziosmanpaşa’da

Gil's Restoran - Ankara
Gaziosmanpaşa’da yeni açılan mekânlardan biri Gil’s. Reşit Galip’te müşterilerine hizmet veren Gil’s’in yeşilliklerle çevrili, geniş ve ferah bir çevresi var. Bakımlı bahçesinde çam, ıhlamur ağaçları, süs havuzu ile yaz aylarının gözdesi olabilir. Gil’s, kahvaltı servisiyle açıyor kapılarını. Kahvaltı tabağı, omlet ve sahanda yumurta dışında tost çeşitleri de yiyebilirsiniz. Öğle yemeğinde, alakart mönüleri dünya lezzetleri ağırlıklı. Alakart mönünün yanı sıra çorba, ana yemek, garnitürler ve içecekten oluşan bir de günün mönüsü sunuluyor. İşin güzel yanı, günün mönüsü civardaki işyerlerine de gönderiliyor.

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Çardak Mantı’ya yolculuk - ‘Bu mantıcı müdavim yapar’

Çardak Mantı - Ankara
Yemek yemeyi kim sevmez? Hele de damak tadımıza uygunsa, kim hayır diyebilir...
Çardak Mantı, mantıseverlerin sık sık ziyaret ettiği adreslerin başında gelen bir mekân. Öğle yemeği için gelenlerden, akşam çayı için uğrayan ev hanımlarına, mantı, çiğbörek bağımlılarına farklı kesimden insanların ağız tadına hitap ediyor. Çardak Mantı ev gibi düzenlenmiş. Temizliği ve pırıl pırıl dekoruyla bu minicik mekânın, ölçüleriyle ters orantılı miktarda müdavimi var. 16 yıllık müşterisi Kadri Atabaş en güzel örneği.

Kasap çıraklığından lokanta zincirine, Günaydın’ın öyküsü: ‘Lezzet Yaşam Biçimi’

Günaydın Steak - Ankara
Çalışmak isteyişimdeki birincil amacım; babasız büyüyen, dayısının evinden kalabalık bir eve on altı yaşında gelin gelen, çocukluğunu, anneliğini yaşayamayan, dünyaya getirip de büyütemediği evlatlarıyla yüreği sızım sızım sızlayan, daha iyi bir yaşam bulup hayattaki evlatlarını daha iyi geleceklere taşırım umuduyla tüm mal varlığından vazgeçip Erzincan’dan İstanbul’a göç eden anamı, çocuk aklımla, rahat ettirmekti” diye anlatıyor Cüneyt Asan, Ulviye Alpay tarafından hazırlanan “Sevmek Gerek” kitabında... Asan, 10 yaşında okula giderken bir yandan kasapta çırak olarak başlayan çalışma yaşamını, bugün 26 şubesi olan kasaplığın yanı sıra steak house, Günaydın Burger, Güneydoğu mutfağı ve köfte- döner olarak dört farklı konseptte hizmet veren Günaydın Steak zinciriyle sürdürüyor.

Ege Restoran adını aldığı bölgenin ve Akdeniz’in tatlarını sunuyor - ‘Balık lezzet üssü’

Ege Restoran - Ankara
Hayalinizde çimenlere yatıp gökyüzünden birbiri ardına geçen bulutları seyretmek istiyorsanız, ilkbahar bunun için en uygun zamandır. Ege’ye olan özleminizi gidermek istiyorsanız Ege Restoran da bunun için en uygun mekandır. Ege’nin keyfini, en taze, en tanıdık, en yalın hali ile hissedeceğiniz alçakgönüllü ve rahat bir ortam Ege restoran. Ankara’da yaşayan ya da Ankara’ya yolu düşen birçok sanatçı, yazar ve çizer restoranın müdavimleri arasında yer alıyor. Bazı müdavimler, belirli günlerde, periyodik olarak mutlaka uğruyor Ege Restoran’a… Kapıdan adımınızı attığınızda ruhunuzu saran mekanda sanatsal dokunuşları görebiliyorsunuz. Beyazın ve maviliğin sadeliği renklerin sıcaklığı insanı sarıveriyor.

Çin Mahallesi’nden esinlenen SuShiSu

SuShiSu - Ankara
“Mutfak benim kimya laboratuvarım. Mutfağa çocukluktan gelen bir merakım var. Kimyacı olmam da aslında bu meraktan geliyor. Küçükken tencerelerin içine kalemtıraşla kalemleri açıp, renkleri karıştırarak daima bir sentez yapardım.’’ Bu sözler Çin Restoranı SuShiSu’nun işletmecisi Gamze Civelekoğlu’na ait. Civelekoğlu, Ankaralılara Uzakdoğu tatlarını sunuyor. Gamze Civelekoğlu, kimya mühendisi... Amerika’ya San Francisco’ya bir kimya kongresine gider ve yolu Çin Mahallesi’ne düşer. Çin Mahallesi Civelekoğlu’nun yaşam yolunu değiştirir. Ve o gün Türkiye’ye dönünce açacağı restoranın da ilk temellerini kafasında kurgulamaya başlar. Titiz, genç ve dinamik bir kadın olan Civelekoğlu, Uluslararası Gurmeler Birliği üyesi. Yemek yapmayı çok seviyor. Zaman zaman Japon ustalardan dersler alarak, Uzakdoğu kültürü üzerine araştırmalar yapıyor. Civelekoğlu, 2006 yılında da Mesa Plaza içinde bir Uzakdoğu restoranı olan Sushisu’yu açıyor. Daha sonra, işletmesi büyüyor ve yeni bir mekâna taşınma ihtiyacı hissediyor. Çayyolu’nda Minesera alışveriş merkezi yakınına taşınıyor.

Kafe Botanika ‘kır evi’ görünümüyle sakin ve huzur dolu - Piknik havasında yemek

Kafe Botanika - Ankara
Size yeşilin her tonunu sunarak kucak açan ağaçların içinde bir dünya... Bahçesinde rengarenk çiçekler ve yeşillikler eşliğinde keyifli zaman geçirebileceğiniz Kafe Botanika Kavaklıdere, Billur Sokak’ta yaklaşık sekiz aydır hizmet veriyor. Gündüzleri kitap okumak için müsait ve sakin olan ortam, akşamları ise hiç tanımadığınız insanlarla bile sohbet edebileceğiniz, son derece sıcak ve samimi bir atmosfere bürünüyor.
Botanica’nın dekorasyonu ahşap objeler kullanılarak kır evi tarzında oluşturulmuş. Ortam, kente tıkılıp kalan insanların özlediği kır havası etkisini yaşatıyor. Fondaki enfes müzik ve kafenin girişinde yer alan iki büyük fıçısından birini sevimli, miskin bir sokak kedisi mesken edinmiş: Sarı.

Canlı müzik eşliğinde Ege mutfağı - ‘Komşu’da eğlence var

Komşu Restoran - Ankara
Komşu, Farabi Sokak’ta yaklaşık 1.5 yıldır hizmet veren bir Ege restoranı... Arkadaşlarınızla toplanarak veya iki kişi bile olsa iyi mezeler, canlı müzik eşliğinde güzel bir akşam geçirebileceğiniz bir yer. Tam anlamıyla, eğlenceli bir “eller havaya” mekânı.
Komşu, göz yormayan, sade ve canlı renklerle dekore edilmiş. Masa örtülerinden sandalyelere, dekorlardan garsonların kıyafetlerine kadar her şey mavi beyaz. Bu restorana girdiğinizde kendinizi şirin, ferah bir Yunan adasında hissetmemeniz olanaksız. Tuğla örülü görünümlü bir duvar, irili ufaklı rengarenk balık resimleri kullanılarak tamamlanmış. Bodrum Balıkçısı Halil Arın’ın mekâna özel yapmış olduğu çalışmalar, özeni ortaya koyuyor. Duvar süslemelerinden aynalığa, kaşıklıktan askılığa Arın’a ait olan özel tasarımlarla dekore edilmiş mekânda içerisi oldukça aydınlık. Komşu’nun işletmecisi 33 yaşındaki İlhan Demirbaş. Camiada “alaylı” olan Demirbaş’ın 12 yıllık bir deneyim sonucu ilk profesyonel işletmesi...
Komşu Restoran, dışarıdan küçük gibi görünüyor. Ancak içine girince gerçek fark ediliyor. Mekân, yaklaşık 200 kişiyi aynı anda ağırlayabiliyor. Ayrıca camekanla çevrili Komşu’nun bahçesi 60-70 kişiyi ağırlayabiliyor. Isınma sorunu olmayan bahçe kışın da farklı bir ortam sağlıyor.

Tavukçu Lokantası, aynı zamanda yerleşik prensiplerin meyhanesi - ‘Kızılay’ın ortasında bir rakı bahçesi’

Tavukçu Lokantası - Ankara
Barcelona İspanya’da. Bilbao da. Bizde ve dünyada da bu her iki kentin futbol takımı,-ikisi de dünyanın iyi futbol takımları olarak ünlüdür- ama futbol dışındaki çok önemli ve birbirine benzer ilkeleriyle de bilinir. Barcelona, trilyonları elinin tersiyle iterek formasına reklam almaz. Atletico Bilbao’nun ise, yüzyıllık bir takım olmasına karşın “Prensipler şampiyonluktan önemlidir” anlayışıyla yabancı hiçbir oyuncuya kadrosunda yer verdiği görülmemiştir.

Rockstarların, başkanların aşçısı Lemontree’de - Paris Caddesi’nde krep keyfi

Lemontree - Ankara
Lezzet konusunda küçük bir Paris deneyimi yaşamak isteyenleri Paris Caddesi’ndeki 7 masalı 25 sandalyeli Lemontree’ye yönlendirebiliriz. Bölgedeki büyükelçilik çalışanları, mahalle sakinleri ve çevre ile bir aile gibi olan işletmede, gazete okuyabilmek olanaklı. Üstelik Paris’in en meşhur krep kafeleri ile yarışabilecek krepler yapılıyor. Küçük ama şirin...
Lemontree’nin anlamı limon ağacı. Kafenin sahipleri 7 yıllık evli Filiz ve Steven Conway çifti. Aslen Elazığlı olan Filiz hanım avukat, ancak kafesinde eşine yardımcı oluyor. 12 yıldır Türkiye’de yaşayan ve bu sürenin 9 yılını Amerikan Büyükelçiliği’nde baş aşçı olarak görev yaparak geçiren eşi Steven, Brezilya, Bermuda, Fransa, İrlanda, İskoçya, İngiltere gibi dünya mutfaklarında uzun süre çalışmış, mesleğine âşık bir aşçı. 20 yılı aşkın süredir yemek yapan şef dünyaca tanınmış rock starlarından, bürokratlara, başkanlara kadar birçok popüler ve bürokrat isme yemekler yapmış. Değişik dünya mutfaklarında çalışma şansı yakalayan Steven’ın asıl eğitimi Fransız mutfağı üzerine...
Dünya mutfağına dair edindiği deneyimi ve birikimi Türk mutfağı ile harmanlayarak oluşturduğu lezzetli mönüyü 5 aydır damak zevkine düşkün Ankaralılara sunuyor.

Adana mutfağının yöresel lezzetleri - Çadır’ın altında kebap

Çadır Restoran - Ankara
Eskişehir Yolu’ndan öğlen ve akşam saatlerinde geçerseniz, yola taşan park yapmış araçların olduğu bir bölge görürsünüz. Burası Adana mutfağının “tır restoran” şeklinde gelip konakladığı yer, Çadır Kebap’tır...
Çadır Kebap adını çok duyduk. Her önünden geçişimizde “Acaba nasıl bir yerdir?” diye düşünürdük. Methini bir arkadaşımızdan duyduğum mekânın önce “tır içinde hizmet verdiğini” duyunca gitmeye karar verdik.

Gaziosmanpaşa’da Fransız tarzında şık bir kafe: BİSCOTTİmia - Doğal ve katkısız ‘kurabiyem’

Biscottimia - Ankara
Her türlü ev tipi poğaça, tuzlu kurabiye, peynir kek (cheese cake), bisküvi çeşitleri ve isteyenlerin kutuda götürebilecekleri pastalar, kurabiyeler, kekler... BİSCOTTİmia, tamamen doğal ve katkısız malzemeden üretilen günlük ve sınırlı ürünleriyle, sabah 08.00’den itibaren müşterilerini karşılıyor. Ürünlere gösterilen özen ve aşçıların yaratıcılığı, özgün tatların da üretilmesini sağlıyor.
Biscotti’ İtalyanca’da kurabiye anlamına geliyor ve bu menüde yer alan temel ürünlerden biri. Kafe, 2006 yılında Filistin Caddesi’nde işletmeye açılmış, geçtiğimiz yıl büyüyerek Uğur Mumcu Caddesi’ne taşınmış. Günün herhangi bir saatinde Cappuccino eşliğinde ya da farklı sıcak içeceklerin yanında biskotti (bisküvi) keyfi yapılabilecek bu mekanda birbirinden leziz çeşit çeşit biskotti mevcut. Bademli, tarçınlı, çikolatalı, üzümlü, limonlu, portakallı, fıstıklı...

Turta’nın tüm tatlarına kadın eli değiyor - ‘Ev gibi’ pastane

Turta Cafe - Ankara
Turta Kafe ilk bakışta filmlerde görülen Fransız pastanelerini andırıyor. Pastanenin tam adı Turta Home Kafe... Bu yüzden Turta, “ev gibi bir pastane”. Masaları, sandalyeleri ev sadeliğinde, ama koltukları antika. Turta’nın sahibi ve pastaları kendi elleriyle yapan Zeynep Kavlakoğlu, pastanede annesi Nilsun Hanım ve kardeşi Çisil ile birlikte çalışıyorlar. İki de yardımcıları var, yani sahibinden çalışanına kadın eliyle oluşan bir pastane Turta Kafe.

Üsküdar’dan Ulus’a 55 yıl önce göç eden esnaf lokantası - Ankara’da ‘Boğaziçi’ lezzeti

Boğaziçi Lokantası - Ankara
İstanbul Üsküdar’dan kalkıp Ankara’nın tarihi mekanı Ulus’a gelen ve 1956 yılında da Boğaziçi Lokantası’nı açan Mehmet Recai Boyacıoğlu, lokantacılığa devrim gibi bir uygulama ile başlamış. Türkiye’nin ilk “açık” mutfağını, yemeklerin görülerek seçilebildiği mutfak uygulamasını başlatan Boğaziçi Lokantası, bugün 55. yılını da geride bırakıyor. Türkiye’nin en iyi “esnaf” lokantaları arasında gösterilen Boğaziçi’nin müdavimleri arasında siyasiler, bürokratlar başta geliyor.
Üsküdarlı Mehmet Recai Boyacıoğlu tarafından 55 yıl önce Ulus Denizciler Caddesi’nde açıldı Boğaziçi Lokantası... Ve 55 yıldır aynı yerde hizmet veriyor. Lokanta’da günde 60 farklı yemek, 12 farklı tatlı yapılıyor. Sabah saatlerinde çorbacılar için de en az 5 çeşit çorba ile güne başlıyor. Sabah 07:00’de açılan lokanta akşam 22:00’ye kadar açık. Yemeklerdeki lezzet değişmezken, Osmanlı ve Türk mutfağının tatları ağırlıkta bulunuyor. 1991 yılında babası Mehmet Recai Bey’i kaybedince lokantanın başına geçen Halil İbrahim Boyacıoğlu’nun işine verdiği özen dikkatlerden kaçmıyor. Çocukluğundan beri yaşamı lokantda geçen Boyacıoğlu, her gün sabah saat 06:00’da alışverişini bizzat kendisi yapıyor.

Midenize ve cebinize ‘Reçete’ Az çeşit çok lezzet

Reçete Restoran - Ankara
Günümüzde kaç kişinin öğlen yemeğini evinde masaya oturarak yeme şansı var? Şöyle bir kase çorba, yemek, ardından canınız isterse zeytinyağlı ve tatlı... Yaklaşık 1.5 aydır, Karum ve çevresindeki işyerlerinde çalışanların böyle bir şansı var. Emekli olmasına karşın çalışmayı sürdürmeye karar veren Songül Türesay’ın, Karum 2. katta “ev yemekleri” yapılan lokantası “Reçete”, kısa sürede hemen varlığını hissettirmiş. Adeta “Karum’un mutfağı” durumunda. Yemeklerse hem mideye hem de ceplere uygun reçete gibi.

Ankara’nın vazgeçilmez tadı Kıtır, ‘ÜstKat’a da çıktı - Kuğulu’da dünya yemekleri

Kıtır - ÜstKat Restoran - Ankara
Tunalı Hilmi Caddesi’nin günün her saati açık, müşterisi yoğun bir mekânıdır Kıtır... Tanışmalara, hatta bu tanışmalar sonucunda evliliklere de vesile olmuş olan mekâna öğlen, akşam ve haftasonları yoğun ilgi oluyor. Kokoreç, kumpir, midye her zaman, tavuk dolması ise öğlen yemeklerinde müşterilere sunuluyor. Yer bulamayanlar çoğunlukla başka bir restorana yönelmek yerine, yiyeceği ve içeceği elinde ayakta, sohbet ederek yemeğini yiyor. Şimdi Kıtır, kardeş mekânla “ÜstKat”a da çıktı. Türk mutfağına dünya mutfağından lezzetleri de ekledi.

‘9 Garson Hareketi’ ile kendi işlerinin patronu oldular - ‘Kumsal’ın tadı tuzu var’

Kumsal Restoran - Ankara
Türk siyasal yaşamında bazı tarihi gelişmeler genellikle rakamlarla desteklenen benzetmelerle tanımlanır. “147’likler”, “1402’likler” gibi. Biz de alçakgönüllülüğü elden bırakmadan toplumsal yaşamımıza ve Ankara’ya bir terim öneriyoruz: “9 Garson Hareketi...” 9 Garson Hareketi ile, gitgide artan biçimde İstanbul baskısı altındaki Ankara’dan farklı nitelikte bir mekanı dikkate sunuyoruz. 9 Garson Hareketi 2002 yılında başladı. 9 garson, Ankara’nın ünlü meyhanelerinden Körfez Lokantası, uzun yıllar bir klasik Ankara evi niteliğindeki mekanda hizmet verdikten sonra sahibi tarafından, “yerine camlı binalardan birinin yapımı için” satılınca, hareketlerini başlattı. Yollarını ayırdıkları eski işletmeciden tazminatlarını alan 9 garson, “Körfez geleneğini” devam ettirmek için “patronsuz” yola çıktı. Körfez’in hemen ardında yine Sakarya Caddesi bölgesinde 9 garson bu kez Kumsal Lokantası’nın tabelasını asınca hareket de başlamış oldu.

Atatürk’ün ‘Dost Meclisi’ ile sofralar kurduğu mekân: Bozkırın ilk lezzet durağı

AOÇ Merkez Restoran - Ankara
Bozkıra kurulan başkent Ankara’nın ilk yeşil alanı Atatürk Orman Çiftliği, Ankara’nın tarihi lokantalarından birine de ev sahipliği yapıyor. Öyle ki lokanta, daha sonra Ankara’da açılan benzer birçok mekâna ekol olmuş, burada çalışan birçok kişi daha sonra kendi lokantasını açmış.
Atatürk’ün “Dost Meclisi” ile sofralar kurduğu mekan, bugün “Merkez Lokantası” adıyla yurttaşlara hizmet veriyor. 1930’lu yıllarda restoran haline getirilerek Tarım Bakanlığı’nın işletmesine verilen ve 1956’da bugünkü halini alan Merkez Lokantası, 1962 yılında özelleştirildi. 1975 yılından bu yana ise aynı aile tarafından işletiliyor.

‘Masalsı Masala’nın egzotik lezzetleri: ‘Tadını baharattan alıyor’

Masala Cafe - Ankara
Zencefil, kişniş, kakule, zerdeçal ve defne yaprağı... Baharat zengini Pakistan mutfağı, sadece bir bölümünü sıraladığımız “iştah açıcı ailenin” üyelerini et ile buluşturuyor. Türk mutfağının da vazgeçilmezleri arasındaki baharatlar, Pakistan yemeklerindeki lezzetin ana unsuru. Pakistan’ın, etnik çeşitliliği, türlü türlü baharatla yemeklerine de yansımış. Adını baharatın Urduca’daki karşılığı “Masala”dan alan Pakistan restoranı, yemek konusunda dikkat çekici seçenekler sunuyor.
Pakistanlı Arshad Nawaz Khan tarafından bir buçuk yıl önce Şili Meydanı’nda açılan Masala Cafe’den yükselen baharat kokularını takibe aldık. Masala’ya girdiğinizde kendinizi bir aktardaymış gibi hissedebilirsiniz. Ancak burada tadacağınız yemekleri, “lezzetli” sözcüğünü her duyduğunuzda hatırlayacaksınız.
Pakistan mutfağını Ankara’ya taşıyan Khan’ın lezzet yolculuğuna dönüşen öyküsü, 1992 yılında işletme yüksek lisansı yapmak üzere Türkiye’ye gelmesi ile başlıyor. Öğrencilik döneminde kurmayı hayal ettiği Masala Cafe’yi yıllar sonra Şili Meydanı’nda Ankaralılarla buluşturuyor. Elçiliklerin yoğun olduğu bir bölgede bulunan Masala’ya, Türk müşteriler önceleri pek ilgi göstermemiş. Zaman içerisinde Pakistan mutfağını bilen yabancı müşterilerin yanına, “keşfetmeye meraklı” Ankaralılar da eklenmiş. Başkentlilerin körili yemeklerin tadına varmasıyla birlikte Masala, kulaktan kulağa yayılmış.

26 Mayıs 2011 Perşembe

Çalıkuşu, 48 yıldır Taşkın Sokak’ta ‘hamsi ve balık’ yapıyor - ‘Hamsi ayrı, balık ayrı’

Çalıkuşu Lokantası - Ankara
Taşkın Sokak, Yenimahalle’nin “çekirdeği”. Bir yanında kaymakamlık, bir yanında belediye binası bulunuyor. Sokak tüm Yenimahalle’nin kuruluşuna tanıklık etmiş. Başkentte huzurlu bir akşam, keyifli sohbetler ve eğlence için ciddi bir seçenek oluşturuyor. Yenimahalle Belediyesi’nin katkılarıyla yeniden düzenlenen sokağın en köklü, geleneğini hiç bozmamış bir mekânı var: Çalıkuşu Lokantası. Lokantanın işletmecilerinden Mustafa Kemal Acımert, balığın memleketinden geldiklerini, baba mesleğini sürdürdüklerini söylüyor. Acımert, Karadenizli olduğunu tescilleyen şu değerlendirmeyi de ekliyor: “Hamsi ve balık yapıyoruz. Hamsi balık değildir. Hamsi ayrı balık ayrı.”Başkentte eğlenmeyi düşünenler, Kızılay, Tunalı Hilmi ve son dönemde de Çayyolu Park Caddesi’ni akıllarına getiriyor. Ancak Yenimahalle’de Taşkın Sokak yeni düzenlemesi ve mekânlarıyla, diğer bölgelere ciddi bir alternatif oluşturmaya başlamış. Sokağın köklü, gelenekselleşmiş mekânlarından biri, Çalıkuşu Balık Lokantası, 48 yıldır hizmet veriyor. Lokantanın işletmecilerinden Mustafa Kemal Acımert, adını Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusundan aldığını, Rize’nin Pazar ilçesinden olduğunu söyleşimizin başında dile getiriyor. Her Karadenizli gibi de, özenle, hamsiyi diğer balıklardan ayırıyor.

Coccinella'da onlarca çeşit tatlı tuzlu: ‘İstediğiniz pasta olsun’

Coccinella - Ankara
İçeriye girince her taraf pasta ve tatlı... Tıpkı Grimm Kardeşler ve onlardan da önce Giambattista Basile tarafından uyarlanan Hansel ve Gretel masalındaki gibi. Ahmet Mitat Efendi Sokak’ta kısa sürede müdavimleri oluşmuş. İşletmecisi Saadet Kavak’a, “kaç çeşit pasta üretiyorsunuz” diye sorunca, gülümsüyor ve şu yanıtı veriyor: 'İstediğiniz pasta olsun’