Türk siyasal yaşamında bazı tarihi gelişmeler genellikle rakamlarla desteklenen benzetmelerle tanımlanır. “147’likler”, “1402’likler” gibi. Biz de alçakgönüllülüğü elden bırakmadan toplumsal yaşamımıza ve Ankara’ya bir terim öneriyoruz: “9 Garson Hareketi...” 9 Garson Hareketi ile, gitgide artan biçimde İstanbul baskısı altındaki Ankara’dan farklı nitelikte bir mekanı dikkate sunuyoruz. 9 Garson Hareketi 2002 yılında başladı. 9 garson, Ankara’nın ünlü meyhanelerinden Körfez Lokantası, uzun yıllar bir klasik Ankara evi niteliğindeki mekanda hizmet verdikten sonra sahibi tarafından, “yerine camlı binalardan birinin yapımı için” satılınca, hareketlerini başlattı. Yollarını ayırdıkları eski işletmeciden tazminatlarını alan 9 garson, “Körfez geleneğini” devam ettirmek için “patronsuz” yola çıktı. Körfez’in hemen ardında yine Sakarya Caddesi bölgesinde 9 garson bu kez Kumsal Lokantası’nın tabelasını asınca hareket de başlamış oldu.
Kumsal’la ilgili buraya kadar anlattıklarımızın “tamam da burada ne yenilir içilir” sorularına yanıt vermediğinin elbette farkındayız. Ancak patronsuz da bir işletme olabileceği ve bir garson hareketinin sekiz yıldır sorunsuz biçimde bir geleneği sürdürmesi az şey mi? Üstelik Kumsal’ı Kumsal yapan da bu niteliklerinden başkası değil. Ama bu niteliği vurguladıktan sonra bir meyhane-lokanta geleneği sürdüren mekandaki yeme-içme işlerine girdiğimizde de, hiç tartışmasız “Kumsal’ın tadı tuzu var” demek zorundayız. Çünkü 32 yıllık Körfez’in üstüne 8 yıllık da Kumsal deneyimiyle toplam 40 yıllık bir lezzeti sunuyor her gün sabah 11.00’den gece 24.00’e kadar. Burada aslında sona bıraktığımız bir sırrı da verelim. Biz biraz “garson hareketi” tanımı da yapabilmek için 9 garsondan birinin Körfez döneminden gelen aşçıbaşı olduğunu sakladık. Olsun biz dokuz garson dedik, birileri “sekiz garson bir aşçı hareketi” de diyebilir.
Sakarya Caddesi’nde bir salonu ve bir de terası bulunan Kumsal, özellikle kışın hamsisiyle öne çıkıyor. Bu arada hamsi başta olmak üzere balıklar asla buzhaneden tercih edilmiyor. Balığın yanısıra zeytinyağlılar, rakı mezeleri ve yemekleriyle de Kumsal, önerilmeyi hak ediyor. Kumsal’da hamsi 10 TL. En pahalı balık ise deniz levrek şiş 20 TL. Hamsi kuşundan bahsetmedik. O da Kumsal’ın sürprizi.
Garsonlar, Kumsal Lokantası’nın açılışı için gereken maliyeti hesapladı. 2002 yılında o zamanki parayla 6 garson, 25’er milyon, 3 garson da 12’şer buçuk milyon TL vererek paraları oranında hisseyle ortak oldular. Böylece Kumsal doğdu. Sekiz yıldır başlangıçta öngörülen modelden sapma yok. Geçen sürede 9 ortaktan 1’i tazminatını alarak ayrıldı. Şimdi baştaki model, 8 ortak tarafından yürütülüyor. Aralarında ikisinin şef garson, birinin kasiyer olduğu 9 ortak arasında hiyerarşik bir üstünlük bulunmuyor. Dokuz ortak dışında bulaşıkçısından komisine kadar toplam 40 çalışanlı bir işletme Kumsal. Körfez günlerini de sayarsak üç kuşak çalışanın birlikte işlettiği, en az iki kuşağın da sigorta primlerinin düzenli ve kanıtlı tutan işletme anlayışı nedeniyle tazminatını da alarak emekli olabildiği bir iş kapısı. Belki 12 saat ayakta rakı-yemek servisi yapan bu garsonların yine de müşteriye niye sıcak davrandıklarının sırrı da kendi işlerinin patronu olmalarında yatıyor olabilir.
Daha Büyük Görüntüle
Erdem Gül - Cumhuriyet Ankara
Fotoğraflar: Necati Savaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder